Akyurt Bayan Masör Hizmeti Ebru

Akyurt Bayan Masör

Akyurt Bayan Masör sırada, biri yüzümü tekmeliyordu. Galiba yüzüm kan içinde,

Ralph. Ama nihayetinde canına okudum.”

“Ne yapmış oldun?”

Eric, gosterişsiz bir gururla anlattı:

“Dizimi kaldırıverip, bacaklarının arasına vurdum. Avaz

avaz bağlarırışını duymanı isterdim. Yakında buralara gelmez o

  1. Kısaca hepimiz de kötü dövüşmüş sayılmayız kısaca.”

Ralph, karanlıkta kıpırdadı ansızın, Eric’in ağzını

kurcaladığını duydu:

“Nen var?”

“Bir dişim sallanıyor da…”

Domuzcuk, bacaklarını gövdesine doğru çekti.

“İyi misin, Domuzcuk?”

“Denizkabuğunu almaya geldiklerini sanmıştım.”

Ralph, solgun kumsalda koştu, büyük kayanın üstüne

tırmandı. Şef’in oturmuş olduğu yerin yanında, büyük

şeytanminaresi hâlâ ışıldamaktaydı. Ralph, şeytanminaresine

bir iki saniye baktı; sonrasında Domuzcuk’un yanına döndü:

“Denizkabuğunu almamışlar.”

Akyurt Bayan Masör

“Biliyorum. Denizkabuğunu almaya gelmediler. Başka bir

şeyi almaya geldiler. Ralph… Ben ne yapacağım?”

Ta uzaklarda, sahilın bir yay benzer biçimde kıvrıldığı yerde, üç kişi

Kaya Kale’ye doğru ilerliyorlardı. Ormana dalmadan, suyun

kıyısında gidiyorlardı. Yavaşça şarkılar söylüyorlardı bazen.

Ara sıra da, kıyının kımıldayan fosforlu çizgisinin yanında,

perendeler atıyorlardı. Devamlı koşan, başarısıyla kıvanç

duyan Şef, önden gidip onlara yol gösteriyordu. Gerçekten bir

şef olmuştu artık. Havayı bıçaklarcasına mızrağını

oynatıyordu. Domuzcuk’un kırık gözlüğü sol elinde

sallanmaktaydı.

11

Kaya Kale

Şafağın kısa devam eden serinliğinde, dört çocuk, eskiden ateşin

yandığı kara lekenin çevresinde toplandılar. Ralph, çömelip

üfledi. Ralph’ın soluğu, kurşuni renkli tüy gibi külleri şuraya

buraya savurdu; fakat bu küllerin arasında bir tek kıvılcım

yoktu. İkizler kaygıyla seyrediyorlardı ve miyopluğunun ışıklı

duvarının arkasında oturan Domuzcuk’un yüzü bomboştu.

Ralph, harcadığı çabadan ötürü kulakları uğuldayıncaya dek

üfledi durdu. Sonra şafağın ilk esintisi, onun yaptığı işi

elinden aldı; külle dolan gözleri görmez oldu. Ralph geri

çekildi, küfretti, sulanan gözlerini ovdu.

“Boşuna.”

Eric, yüzünü bir maske benzer biçimde örten pıhtılaşmış kanın

arasından, Ralph’a baktı. Domuzcuk gözlerini kısıp, Ralph’ın

bulunduğu yana doğru başını çevirdi:

“normal olarak ki, boşuna. Artık ateşimiz yok, Ralph.”

Ralph, bir iki adım yaklaştı Domuzcuk’a.

“Beni görebiliyor musun?”

“biraz.”

Yanağının şişmesi yüzünden, Ralph’ın yumruklanan gözü

yeniden kapandı:

“Ateşimizi elimizden aldılar!”

Öfkeden sesi tizleşti:

“Ateşimizi çaldılar!”

“Onlar öyledir” dedi Domuzcuk. “Beni kör ettiler. Anladın